Hipertansiyon ve kalp hastalıkları dünya çapında önemli bir sağlık sorunudur. Yüksek tansiyon varlığı, koroner kalp hastalığı ve inme riskini doğrudan artırır. Araştırmalar, kalp damar hastalığıyla ilişkili ölümlerin beslenme düzeninde yapılan olumlu değişikliklerle belirgin derecede azaldığını göstermiştir.
Kalp damar hastalıkları ve tansiyon problemi, yaşam tarzı değişikliği ile önlenebilen veya oluştuktan sonra beslenme tedavisi ile iyileştirilebilen bir sağlık sorunudur. Kalp hastalığı gelişme riskini azaltmak için “sihirli” bir yiyecek yoktur. Fakat dengeli ve sağlıklı beslenerek optimum etkiyi yaratmak mümkündür.
Beslenme düzeninde tüketilen yağın türü çok önemlidir. Az yağlı veya yağsız hayvansal ürünler, zeytin ve zeytinyağı, bitkisel kaynaklı sütler (badem sütü, ceviz sütü, fındık sütü gibi) miktarlarına dikkat edilerek tüketildiğinde kan kolesterolüne olumlu etki yapabilirler. Kilo yönetiminin de bu hastalarda önemli bir faktör olduğunu belirtmek gerekir.
Yüksek sodyum tüketimi kan basıncını, kalp krizi ve inme riskini arttırmaktadır. Sadece tuz değil fazla miktarlarda tuz eklenmiş besinlerden, işlenmiş ürünlerden kaçınmak gerekir.
Meyve ve sebzelerde bulunan folik asit ve B vitaminlerinin kalp hastalıkları için risk olan homosistein düzeylerini düşürmede yardımcı olduğu belirtilmiştir.
Yüksek potasyumlu besinler tüketmenin genellikle daha düşük kan basıncı ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Beslenme düzeninde potasyumdan zengin muz, fındık, kuru baklagillere yer verilmelidir.
E vitamini ‘kötü’ kolesterolden korunmaya yardımcı olan bir antioksidan görevi görür. E vitamininin iyi kaynakları arasında fındık, avokado ve koyu yeşil sebzeler bulunur. Ayrıca E vitamini kaynaklarından olan sarımsak, allicin denilen bileşiğe sahip olması nedeniyle kan kolesterolünü düşürmede önerilir.
Bu grupta yer alan ürünlerimiz kalp sağlığımızı iyileştirmeyi destekleyen besin ve besin öğeleri içermektedir.